Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yalnız Kadınlar Arasında, Cesare Pavese

Sadece kadınlar birtakım fedakârlıklarda bulunuyor. s. 13 İnsan, giyinip kuşanmak için para kazanan tek hayvan. s. 18 Acı çekmek ve yoktan var olmak her zaman şart mı? s. 18 Başkasını kendimizden çok sevemeyiz. Kendini kurtarmayanı kimse kurtarmaz. s. 21 Şiirsel sözler boşlukta yankılanmalı. s. 24 Yaşlılardan korkuyorsanız, yaşamaktan korkuyorsunuz demektir. s. 25 Sevişen kişi maskesini çıkarır. Çıplak kalır. s. 27 "Ona göre, ancak kim olduğumuzu bilirsek başkalarıyla kaynaşabilirdik. "Buradakiler artık ne kim olduklarını biliyorlar, ne de ne istediklerini," dedi. "Eğlenmeyi bile beceremiyorlar. Tartışmayı bilmiyorlar, bağırıyorlar. Yaşlıların kusurlarına sahipler, ama yaşlıların deneyiminden yoksunlar..." s. 37 Mesele şu ki bir kadın çocuk yapınca, artık kendisi olmaz. Birçok şeyi kabul etmesi gerekir, evet demesi gerekir. Peki, evet demeye değer mi? s. 40 "Gözlerinin içine bakmak yeter,” dedi. “Gözlerde her şey vardır.” s. 60 Bütün kapılar, yataklar, pe

Bilinç Dışı, Sigmund Freud

Acı hissi mazoşistik bir amaç olduktan sonra sadist acı verme amacı geçmişe dönük olarak oluşabilir; başka bir kişiye yöneltilen bu acıdan, acı çeken kişiyle özdeşim yaşanmasıyla mazoşistik bir biçimde zevk alınır. Her iki durumda da zevk alınan şey acı değildir, ona eşlik eden cinsel uyarımdır; bu durum özellikle sadistler için geçerlidir. s. 67 Dürtü içeriğinin karşıtına çevrilmesi yalnızca tek bir vakada gözlenebilir, sevginin nefrete dönüşmesinde. Bu ikili aynı anda genellikle aynı nesneye yöneltilir, öyle ki bu birlikte var olma hali bize duygusal ikircikliğin en önemli örneğini sunar. s. 73 Sevginin bir değil, üç karşıtı vardır. Sevmek ve nefret etmek dışında, sevmek ve sevilmek vardır, ayrıca sevgi ve nefret bir arada değerlendirildiğinde ilgisizliğin karşısında yer alır. s. 73 Söz konusu olan bir dürtü olduğunda, kaçmak bir işe yaramaz çünkü ego kendisinden kaçamaz. Daha sonraki bir evrede makul bir ret, dürtü etkilerine karşı iyi bir önlem olarak belirlenir. Bu kabul etmeme du

Katlanılmaz Sığırtmaç, Roberto Bolaño

Mezarlıklar sonsuzluğun aslına uygun kopyası. s. 35 Polis nedir? Davranışlarının hesabını kimseye vermek zorunda olmayan, tek bir sözcükle ifade edecek olursak dokunulmazlığın keyfini sürendir. s. 49 Tüm taklitler iskambil kağıtlarından yapılmış bir kule misali devrilirler. s. 53 Fareler fareleri yemez. s. 65 Belki tutku -diğer insani duygulara kıyasla- daha kısa ömürlü olduğundan, belki de arzu nesnesine fazla maruz kaldığımızdan hepimiz nihayetinde hayran olduğumuz şeyin kurbanına dönüşürüz. s. 78 İnsanların kendilerinden başka bir şeyi dert ettikleri yok, diye düşündü ciddiyetle. s. 95 Nasıl ki sözcüklerim varsa sessizliğim de var. s. 109 Kitaplar bitimlidir, cinsel münasebetler bitimlidir, gelgelelim okuma ve sevişme arzusu bitimsizdir, ölümümüzü, korkularımızı, barış umutlarımızı bile aşar. s. 125 Sıkıntı çölündeki bir dehşet vahasıdır. Modern insanın hastalığına bundan daha iyi bir teşhis konmamıştır. s. 130 İstediğini söyleyeceksen istemediğini de duyacaksın. s. 146 Beynimizin

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk

Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir her şey de bambaşka gelişebilir miydi? Evet, bunun hayatımın en mutlu ânı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu. s. 11 "Bana yalan söylemeni isterdim aslında... Çünkü insan ancak kaybetmekten çok korktuğu bir şey için yalan söyler." s. 55 Aslında kimse, onu yaşarken hayatının en mutlu anını yaşadığını bilmez. s. 72 Bir kadına, zamanında, iş işten geçmeden iyi davranmayı bilmek lazım. s. 91 Çok talihsiz bir zamanda karşılaştık. s. 134 Dünya umurumda değildi, çünkü her şey zaten fazlasıyla lüzumsuz ve kabaydı. s. 164 Senin aşk zannettiğin şey geçici bir takıntı. s. 183 Hepimiz en olmadık kişiye tutuluyoruz. s. 203 Kim ne derse desin, hayatta en önemli şey mutlu olmaktır. s. 217 Birlikte sahaflara gidip kitaplar alıyorlar, bitpazarına gidip eski plakları buluyorlar. s. 300  

Profesör Y İle Konuşmalar, Louis-Ferdinand Céline

Yıllarca canını dişine takacaksın, teslim olmayacaksın, keşiş gibi sabredeceksin, ha bir de ne tabii, şansın da yaver gidecek arada! Hadi belki o zaman, hani kuş kadar, bir gıdım bir coşku nasip olur adama. s. 27 Övgüye layık hiçbir şey yapmadınız mı şu hayatta? s. 41 Ağızlara layık, enfes bir baharattır argo. Fakat elinin ayarı bir kaçtı mı, mahvedersin yemeği! s. 47 Millet bayılır oturduğu yerden bir şeyler öğrenmeye! s. 50 Olağanüstü bir hafızaya sahip olmanın böbürlenecek bir tarafı yok aslında. Hatıralarla dolup taşıyor kafa, işin yoksa ayıkla hepsini, eh sonra dakka başı, durduk yere aklına geliyorlar. Sonra da neticede... son tahlilde... şöyle bir yığıyorsun hepsini üst üste... bir bakıyorsun, hatırlanmaya değecek bir bok da yokmuş ortada. s. 56 O mekanik zımbırtılar hayatı öldürüyor, hayatı! s. 57 Dünyada yalnızca 'karnı kazınanların' gözüne uyku girmez, gerisi horul horul uyur. Ertesi günü dert etmeyen bütün insanlar uyur. s. 59