Seneler, Annie Ernaux
İnsanların ölmesi sarsmıyordu bizi. s. 32
Fazla okumak insana kafayı yedirirdi. s. 42
Hiçbir şey, ne zeka, ne eğitim, ne güzellik, hiçbir şey bir kızın cinsel itibarı, yani evlilik piyasasındaki değeri kadar önem taşımıyordu. s. 69
Evleninceye kadar, aşk hikayeleri milletin meraklı bakışları ve yorumları altında yaşanırdı. s. 69
Kendisini hiçbir yere ait hissetmiyor, bilginin ve yazının dünyası hariç. s. 82
İnsanlar bütün bu nesnelerin bir işe yarayıp yaramadığını, onlara ihtiyaç duyup duymadıklarını sorgulamıyor, sadece sahip olmayı arzuluyor ve hepsini derhal almaya yetecek kadar para kazanamamanın sıkıntısını çekiyorlardı. s. 84
Gittikçe daha hızlı ve çok şeyin hayatımıza girmesi, geçmişi geriye atıyordu. s. 84
Her okuduğu kitapta, o da kendi hayatını böyle anlatabilir miydi acaba diye geçiriyor içinden. s. 94
Başka türlü düşünmek, başka türlü konuşmak, yazmak, çalışmak, başka türlü var olmak: Her şeyi denemekle hiçbir şey kaybetmeyeceğimize inanıyorduk. s. 102
Beklenmedik olanı beklemek usandırıyordu. s. 167
Geleceğin yerini, içini kemiren bir aciliyet duygusu aldı. s. 219