Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kambur, Şule Gürbüz

Resim
Sormaktan nefret ederim - kim neyi bilebilir ki? Ne sorarsanız sorun, herkesin hemen kendini düşünmesi ve kendini anlatmaya başlaması bu yüzdendir. S. 10 Biraz bir şeyler biliyorum tabii; ama anlatmaktan korkar oldum. Neyi anlatsam, onu kaybediyorum. S. 11 Unutamamak değil, unutmaktır acı olan. S. 12 Biraz gülümser gibi yapıyorum - eee, olgunluk numaraları. Yoksa, içim kan ağlıyor. S. 13 Çirkin insanlardan iğrendiğim kadar güzellerden de iğrenirim. Hatta diyebilirim ki, estetik kaygısındaki her şey iğrendirir beni. S. 17 Yeni birine kahveyi şekersiz içtiğinizi ezberletene kadar kaç şekerli kahve içeceksinizdir, kim bilir. Kırmamak için pek bir şey söylemeyecek, katlanacaksınız. Bir gün, dayanamayıp, yine sade kahve isteyip, onu sevdiğinizi söylediğinizde, "Hadi, hadi" diyecek, "seni tanıdığımdan beri şekerli içiyorsun." Kinlenecek, sırf bu yüzden kinlenecek - kolay kolay da içinizden atamayacaksınız. s. 18 Birisinin ölümüne üzülmek bile, o ki...

Hiçe Doğru, Hüsnü Arkan

Resim
“Erkekler penislerine güvenirler; komiktir Kadınların neye güvendiğini kim bilebilir? Kadınlar bu yüzden komik değildir.” (s.5) "Buradan sağ çıkamazsınız, inananlara inanmayın Aybaşlarını dikkate almayın; ne erkekler gördüm en çok onlar kirlendi." (s.6) “Biz de dualar mırıldandık ürktükçe bilincimizden Uyandıkça dünya var, iş var, pazardan pazartesiye telaş var” - (s.13) “Açık kapı değildir hayat yaşlılar bilir Bir eşikten, aralıktan ne gördüyseniz odur.” (s.15) “Boşluğu onaramıyor insan Ama inanabiliyor işte boşluğa.” (s.19) “Fakat biliyorum çocuklar, hayatın kendi şarkısı yoktur Sizinkini söyler.” (s.23) “Ben öyle uçuyorum kanatlarım kanıyor Bir şehir bir yalnızı anlayabilir mi? New York bile anlamıyor.” (s.36) “Ben öyle uçuyorum kanatlarım yanıyor Bir şehir bir boşluğu doldurabilir mi? İstanbul bile doldurmuyor.” (s.36) “Kara göründü Fakat hayat hayalet bir gemidi...