Kayıtlar

Şubat, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yıldızın Saati, Clarice Lispector

Resim
Düşünmek sonuç gerektirmez: kendi içinde bir amaç olabilir yalnızca. S. 9 Düşünmek eylemdir. Hissetmekse gerçek. İkisini yan yana koyun -yazıyor olduğum şeyi yazan benim. Tanrı dünyadır. Hakikat hep açıklanamayan bir iç temastır. En hakiki yaşayışım ise tanınamaz, son derece işseldir, onu tanımlayacak bir kelime yok. S. 13 ...hatta yazdığım şeyleri başkası da pekala yazabilir. Başka bir yazar evet, ama erkek olmalı, çünkü bir kadın gözyaşına boğar bu hikayeyi. S. 16 Ruhumu ısıtmak için dua ettiğim günleri hatırladım şimdi: hareket ruhtur. Dua sessizce, kimseye sezdirmeden kendime ulaşabilmenin yoluydu. S. 16 Bulmanın bir yolu da aramamak, sahip olmanın bir yolu da talep etmemek... S. 16  ... çünkü kelimeler eylemdir. S. 17 Sorgulayan eksik kalır. S. 18 ... şimdi harekete geçmek düşünmekten daha ilginç geliyor bana, gerçeklerden kaçılmıyor. S. 19 Bu hikâyenin bana dokunacağını ve her günün ölümden çalınan bir gün olduğunu iyi biliyorum.

Kitapların İlk Cümleleri -II

Resim
"Rosenberleri elektrikli sandalyede idam ettikleri yaz; garip, boğucu bir yazdı ve ben New York’ta ne aradığımı bilmiyordum." Sırça Fanus, Sylvia Plath "Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu." Dönüşüm, Franz Kafka "Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyorum. Sonra, onlarla ilgili en ufak bir söz etsem, bizimkilere inmeler iner." Çavdar Tarlasında Çocuklar, J. D. Salinger “Omnes Vulnerant Ultima Necat! Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür!” Kinyas ve Kayra, Hakan Günday "Dünyaca kabul edilmiş bir gerçektir, hali vakti yerinde olan her bekâr erkeğin mutlaka bir eşe

Bir Kedi, Bir Adam, İki Kadın, Juniçiro Tanizaki

Resim
Neticede, insanın başına gelecekleri yalnızca Tanrı bilir ve başka insanların mutluluğunu kıskanmak, onların mutluluğundan nefret etmek aptallığın daniskasıdır. S. 7 Kedilerin kişilikleri hakkında pek bilgi sahibi olmayan insanlardan kedilerin asla köpekler kadar sevecen olmadığına, soğuk ve bencil olduğuna dair sözler duyduğunda, "Bunca yıl yalnızca bir kediyle yaşamamış olsaydım, bir kedinin ne kadar çekici ve sevecen olabileceğini asla idrak edemezdim," diye düşünürdü. S. 40 Beraber on yıl geçirdiğinizde, karşınızdaki kedi bile olsa, güçlü bağlar geliştirmeniz kaçınılmaz olur. S. 42   Başlarından onca şey geçen insanların yüzleri, kişilikleri değişmiyor mu? Kedilerinki neden öyle olmasın? S. 44 Hâlâ küçük, masum bir kedi olsaydı kolayca uzlaşırdı belki. Yaşlı kediler, yaşlı insanlar gibi inatçı oluyordu demek ki. Tamamen farklı âdetleri ve kuralları olan yeni bir ortama girmek şaşırtıcı hatta ölümcül şoka sokan bir şey olmalıydı. S. 54 Eğer birinin size gü

Doppler, Erlend Loe

Resim
Babam öldü. Dün bir geyik avladım. Ne diyebilirim? Ya o ya ben, birimiz canından olacaktı. Açlıktan geberecektim. Bir deri bir kemik kaldım dersem yeridir. S. 9 Hep dolanıp duruyor bu geyikler. Başka yerlerde hayatın daha iyi olduğuna inanıyorlar sanırım. S. 9 ..., tüm iyi niyetime rağmen doğadan vahşice faydalandım, en yakın zamanda geri verebileceğimden fazlasını aldım büyük ihtimalle, bu da canımı sıktı. S. 10 Hayat bana, doğruyu gizlersem başıma kötü şeyler geleceğini öğretti. S. 11 Annesini öldürdüğüm için ondan özür diledim; artık korkmasına gerek kalmadığını, bugünden sonra buraya istediği gibi gidip gelebileceğini söyledim. Geyik bir şey demedi tabii. Kocaman, güvenen gözlerle bana baktı. Konuşamayan biriyle olmak harika. S. 13 Artık böyle. İnsanlar çevrelerine duvar örüp birbirlerinden korkar hale geldiler. S. 15 “Anlaştık” dedi ve elimi sıktı. Bu iyi. Avcı toplayıcı kültürü için büyük bir başarı. Bıçakla öldürülmüş bir geyik, süt ve diğer tüket