"Parmaklarımda her bir kelimenin ağırlığını hissediyorum, eleştiri yazarken bile..." (s.14) "Kendini kalabalığın ortasında tek başına hisseden kişinin yalnızlığı gibisi yoktur." (s.46) "Evlilik ya da her türlü büyük başka sevinç, hala bende olan hayata yönelik o pürüzsüz bakışı bozabilir. Ve bunu kaybedeceğimi düşününce içten içe "Hayır, seni asla bırakmayacağım, ne bir koca, ne de bir sevgili için..." diyorum." (s.74) "Erkekler ve kadınlar vardı, sakatlar ve körler, kimisi paçavralar içinde, kimisi at üstünde gelmiş; gözlerimi merak içinde yüzlerinde dolaştırdığımı ve bir an için çaresizlikle soyumuzun ve çitlerin bizi ayırmış olmasını korkunç bulduğumu gizleyecek değilim." (s.83) "Dünyanın erkekler ve kadınlar hakkında daha çok şey bilmeye ne hakkı vardı?" (s.97) "Ah Tanrım, yaşamın gizemi! Düşüncenin isabetsizliği! İnsanoğlunun cehaleti! Sahip olduklarımız üzerindeki kontrolümüzün ne kadar az olduğunu gö