Sahilde, Ian McEwan
“…acımasız bir kişilik, yalın fırsatçılık ve şans, milyonların kaderini değiştirebilirdi…” s. 13 Aşık olmak ve bunu söylemek bir özgürlüktü. s. 40 Kendisinin hissettiği, hem acı hem de zevk veren ayrıksılığı bir başka kişinin de hissedebileceği hiç aklına gelmiyordu. s. 49 İnsanın bedeninin bazen duygularına dair yalan söylememesi ya da söyleyememesi utanç verici. Görünüşü kurtarmak için kim kalbinin atışlarını yavaşlatabilmiş ya da yüzünün kızarmasının önüne geçebilmiş ki? s. 55 Tarihimiz ve doğamız bizi her zaman yok olmamızın düşünü kurmaya mahkûm etmez miydi? s. 73 Elindeki pantolon ağır geliyor, gülünç görünüyordu, bir ucundan birleşmiş bu paralel uzayan kumaş borular, son yüzyılın bu zorunlu modası. Onları giyerse toplum içine, sorumluluklarına ve utancının gerçek derecesine geri dönecekmiş gibi geliyordu. s. 81 Bir hayatın bütün gidişi işte böyle değiştirilebilirdi — hiçbir şey yapmayarak. s. 101