Swanlar’ın Tarafı, Marcel Proust (1)
Benim içimde de, daima var olacağını zannettiğim birçok şey oldu, onların yerini alan yenileri ise, o sırada tahmin edemeyeceğim yeni üzüntüleri ve yeni mutluluklara yol açtılar; buna karşılık eski üzüntülerimi ve mutluluklarımı da şimdi anlamakta güçlük çekiyorum. s. 40
Çiçeklerle yaslandıkları kararmış taş arasında gözlerim bir mesafe göremese de, zihnim bir uçurum görüyordu. s. 63
Kendimize daima ruhumuz tarafından kuşatılmış gibi hissetsek de, bizi çevreleyen bu ruh sabit bir hapishane değildir; daha ziyade, ruhumuzu aşmak, dışarıya ulaşmak için sürekli hamleler yaparak, onunla birlikte, bir hayal kırıklığı içinde sürüklenir, etrafımızda hep dışarıdan bir yankı değil de, içimizdeki bir titreşimin çınlaması olan ve hiç değişmeyen bir tını işitir gibiyizdir. s. 84
Akıp gider, uzun sürmez mutluluğu kötülerin. s. 104
O yaşta, haz, bir kadına yaklaşırken güdülen amaç, önceden hissedilen heyecanın sebebi olarak zihinde tek başına, ayrı, dile getirilmiş bir halde mevcut değildir bile. Onu tadacağımız bir haz olarak düşünmeyiz pek, daha ziyade kızın cazibesi olarak adlandırırız, çünkü kendimizi değil, sadece kendi benliğimizin dışına çıkmayı düşünürüz. Bilinmeden beklenen, kendiliğinden var olan bu gizli haz gerçekleştiği anda, birlikte olduğumuz kadının sevecen bakışlarının, öpücüklerinin bize yaşattığı diğer hazları öyle bir doruk noktasına getirir ki, özellikle bizim nazarımızda, sevgilimizin iyi yürekliliğine, bizden esirgemediği, lütuflarla ve mutluluklarla ölçtüğümüz, bize yönelik dokunaklı tercihine duyduğumuz minnetten kaynaklanan bir taşkınlık olarak ortaya çıkar. s. 148
Bir insanı görmek istedim, basit bir seyahat etme arzusunu bir aşkın yeniden doğuşu zannettim. s. 173
Dünya kurulduğundan beri insanların göze aldığı zihinsel çabaların ve bol keseden savurdukları kibirli yalanların dörtte üçü, kendilerinden daha aşağı seviyede bulunan kişiler uğruna harcanmıştır ve aslında kendilerini küçültmekten başka işe de yaramamıştır. s. 180
Gençlikte, aşık olduğumuz kadının kalbine sahip olmayı hayal ederiz; daha ileri yaşlarda, bir kadının kalbine sahip olduğumuzu hissetmek ona aşık olmamıza yetebilir. s. 185
“Sevgiden mi korkuyorsunuz? Ne tuhaf , benimse hayatta aradığım tek şey sevgi, onu bulabilmek için canımı verirdim.” s. 187