İnsanoğlunun kendini mutsuzluktan daha fazla adadığı pek az şey vardır. Eğer kötücül bir tanrı salt acı çekelim diye bizi yeryüzüne yerleştirmiş olsaydı, görevimizi bu kadar büyük bir coşkuyla yerine getirdiğimiz için kendimizi kutlayabilirdik. s. 8
Üzüntülü olduğum zamanlarda tek tesellim, sevmek ve sevilmek. s. 57
"Aşk, tedavisi imkansız bir hastalıktır." Aşk, sonsuz acıların kaynağıdır." s. 57
İnsanın, üzgün olduğunda, yatağının sıcaklığına sığınması, bütün çabaları, savaşımları geride bırakması, belki de başını yorganların altına gömüp, sonbahar rüzgarında dökülen yapraklar gibi ağlama hissine boyun eğmesi ne kadar güzel. s. 62
"Mutluluk beden için iyidir," diyor Proust, "ama zihnin gücünü artıran şey kederdir. "s. 69Kederler, düşüncelere dönüştükleri anda bize acı çektirme güçlerini yitirirler. s. 73
Bizden istenen şeyin bu olmadığını biliriz ama daha iyisini nasıl yapacağımızı bilemeyiz. s. 90
Kendi seçimimizin, kendi zevkimizin, kendi şüphemizin, kendi arzumuzun ve kendi zayıflığımızın izlerini taşıyan şey güzel olabilir ancak. s. 95
Sonuç olarak arkadaşlık: "... bizi, yalnızlığımızın o kadar da çaresiz olmadığına inandıran bir yalandır." s. 109
Belli ölçüde karşı koyan, hemen sahip olamadığımız, hatta bir gün sahip olup olamayacağımızdan bile emin olmadığımız kadınlar en ilginç kadınlardır. s. 163
Onu kaybetmekten korktuğumuz için, bütün başka kadınları unuturuz. Onun yanımızda olduğundan emin olunca da onu başka kadınlarla karşılaştırıp başkalarını ona yeğleriz. s. 167