Kapıların Dışında, Wolfgang Borchert

Birisi ölü­yor. Sonra? Sonrası hiç. Rüzgar yine eser. s. 27

Cadde kan kokuyor, çünkü gerçeği öldürdüler. s. 36

İnsan en önce gitmesi gereken yeri en sonra hatırlar. s. 37

Sessizliğin dehşetini duymuyor musun? s. 45

Uyuyabiliyor musunuz? Geceleri iki bin hayaletle? Uyumayı bırakın, yaşayabiliyor musunuz, haykırmadan bir dakika yaşayabiliyor musunuz? s. 61

Biz gençlere muhtacız, dünyayı olduğu gibi görüp seven bir nesle muhtacız. Gerçeği her şeyin üstünde tutan; planları, tasavvurları olan bir nesle muhtacız. s. 67

Aşağıda insanların kulakları tıkalı, yukarıda Tanrı'nın! Tanrı uyuyor, bizse yaşamaya devam ediyoruz. Bu kalp, sesi kısılana kadar bağırdı da çığlığını hiç kimse duyma­dı. Ne aşağıda ne yukarıda hiç kimse! s. 86

İnsanın karnı tok, sırtı pek oldu mu başkalarının yoksulluklarını okuması, merhamete gelip iç çekmesi ne tatlıdır. s. 89

Biz her gün bir cinayete kurban gi­der, her gün bir cinayet işleriz. Biz her gün bir cinayetin önünden kayıtsız geçer, gideriz. s. 116

Eskiden sokaklarda sigara izmaritleri, portakal kabukları, kağıt parçaları olurdu; bugünse insanlar var, yerlere serilmiş, kimin umurunda! s. 118

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kinyas ve Kayra II, Hakan Günday

Yaşamak, Yu Hua

Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali