Bir Fotoğrafı Anlamak, John Berger
Seçilip de kaydedilen anda genel olarak uygulanabilir bir hakikat payı varsa ve mevcut olanı gösterdiği kadar olmayanı da gösteriyorsa, o zaman o fotoğraf etkili olur. s. 38
Fotoğraf makinesi tarafından yakalanan imge çifte şiddet taşır ve her iki şiddet de aynı kontrastı güçlendirir: fotoğrafı çekilen an ile diğer bütün anlar arasındaki kontrast. s. 51
Fotoğraf makinesi icat edilmeden önce fotoğrafın yerini ne tutuyordu? Bu soruya gravür, resim ve yağlıboya diye yanıt verilmesini bekleriz. Daha aydınlatıcı bir yanıt belki şu olabilir: bellek. Fotoğrafların dışarıda, uzamda yaptıkları önceleri düşüncede yapılıyordu. s. 71
Artık doğruluğu genel kabul gören ve bir yaşamdan daha uzun süren hiçbir ‘değer’ yoktur çünkü ‘değer’ yaşamdan daha kısa ömürlüdür. s. 99
Man Ray şöyle diyordu: “Resmetmek istemediklerimin fotoğrafını çekiyorum, fotoğrafını çekemediklerimin resmini yapıyorum.” s. 101
Fotoğraflar geçmişe dönüktür ve böyle kabul edilir. Filmlerse geleceği de kapsar. Bir fotoğrafa bakarken aklınızdan, ‘orada ne vardı’, diye sormak geçer. Sinemadaysa, bundan sonra ne olacağını beklersiniz. s. 117
Mutsuzluk ekseriya uzun bir roman gibidir. Mutluluk fotoğrafa benzer daha çok! Ve senin dediğinle yakından ilintilidir; hayret hissi. s. 169
Arzunun tümü iştah kadar merhamet de içerir. Görece oranları ne olursa olsun, bu ikisi sıkıca bağlıdır birbirine. Arzunun hiç yara almadan tasavvur edilebilmesi mümkün değildir.
Bu dünyada yaralanmamış birileri varsa eğer arzudan nasiplerini almamışlar demektir. s. 210
Bu dünyada yaralanmamış birileri varsa eğer arzudan nasiplerini almamışlar demektir. s. 210
Megaloman için bir başka kimse ile her karşılaşma, kendi azametini yansıtan bir aynadır. Benlik duygusunu yitirmiş olan sömürgeleştirilen için ise her karşılaşma, kendini lekelemiş bir cellabi içinde gördüğü aynadır. Bu aynaların ger ikisi de ötekinin gerçek kimliğini gizler. s. 225