Fındık Kabuğu, Ian McEwan
Hiç kimse bir cümleyi “ama” diyerek bitirmez. s. 23
Alaycılıktan da kötü: Aldırmıyor, aldırmadığının da farkında değil. s. 35
Beden yalan söyleyemez, ama zihin başka ülkedir. s. 38
Çünkü sadece masallarda istenmeyen bebekler öksüz kalınca kaderleri düzelir. s. 39
Dökülen sütü bardağa koyamazsın. s. 49
Edebiyatın tamamı, sanatın tamamı, insanların bütün girişimleri, mümkün olabileceklerin evreninde sadece birer noktacıksa, neden olmasın? Belki bu evren bile sayısız gerçek ve olası evrenin içinde bir noktacıktır. s. 53
Aşk biterse ve bir evlilik çökerse, ilk kaybedilen, içtenlikli anılardır, geçmişi dürüstçe, tarafsızca hatırlamaktır.s. 57
Sevişmemiz, konuşmamızın bir uzantısıydı, konuşmamız da sevişmemizin. s. 58
Tanıdığınız herkesi günahlarından arındırabilirdik. Aşkımız dünyadaki iyilikler içindi. s. 58
Bitmeyen mutluluk, varoluşsal türden bir can sıkıntısıdır. s. 62
Aşkın sürüp sürmemesinin önemi yok. Önemli olan onun var olması. s. 78
Başkalarına ne kadar yakınlaşırsanız yakınlaşın, asla onların içine giremezsiniz, hatta onların içindeyken bile. s. 90
Ve duygular böylesine çalkalanırken ihtiyaç sevgiye dönüşür, sütün tereyağına dönüşmesi gibi. s. 90
Ama ben bile aşkın mantık dinlemediğini biliyorum, gücün eşit dağıtılmadığını da. s. 96
Sevgililer, özgür irade diye bir şeyin olmadığını bilmezler. s. 97
Hayat yaşanırken bile ne kadar büyük bir kısmının unutulduğunu çoktan anladım. Çoğu kısmının. Önemsenmeyen şimdiki zaman döne döne uzaklaşıyor bizden, bir özelliği olmayan düşünceler yumuşacık yuvarlanıp gidiyor, varoluş mucizesi uzun zamandır ihmal edilmiş. s. 124