Amok Koşucusu, Stefan Zweig
İnsanın kendisiyle baş başa kalmasına ise imkân yoktu. s. 7
Sizden benimle konuşmanızı rica ediyorum, çünkü kendi suskunluğumda boğulmak üzereyim. s. 11
Herkes en azından bir parça delirir. s. 13
İnsan bilir ki bıraktığı yerde onu çoktan unutmuşlardır. s. 19
Güvenin şartı samimiyettir, kayıtsız şartsız samimiyet. s. 21
Ama gençken sıtmanın ve ölümün sadece başkalarının başına geleceğini düşünürsünüz. s. 23
Güvenmek için dürüstlük gerekir, kayıtsız şartsız dürüstlük. s. 25
Ben bu iğrenç yalnızlık içerisinde, insanın ruhunu yiyip bitiren, iliğini kemiğini emen bu ülkede utanmayı unuttum. s. 27
Söz konusu başkalarının derdi olunca nasıl da hep daha zeki ve daha nesnel oluruz. s. 30
İnsan her şeyi kaybedince elinde kalan son şey için çaresizce mücadele eder. s. 54
Her şeyinizi kaybettiğinizde elinizde kalan son şey için umutsuzca savaşırsınız. s. 66
Yardım etmek için de bu duyguya ihtiyacınız vardı, karşınızdakinin size ihtiyacı olduğu duygusuna. s. 87