Soğuk Deri, Albert Sanchez Pinol
Nefret ettiğimiz insanlardan sonsuza dek uzak kalamayız, yine aynı
nedenle, sevdiklerimize asla büsbütün yakın olamayacağımızı da düşünebiliriz.
S. 7
Ama kesin olan şu: en kötüsü sessizlikti.
Daha doğrusu gürültünün olmayışı. S. 12
İnsanların ya da bitkilerin yoğunluğunu
kestirmeye çalıştığımızda, mesafe çoğu zaman bizi yanıltır. S. 12
Umut sözcüğünün tüm anlamlarını
yitirmiştim. S. 33
En dayanılmazı, kendime çok yakın bulduğum
insanlarla aramda büyük bir uçurum olduğunu görmekti. Onlara kin beslemiyordum.
Daha da kötüsü, onları anlayamıyordum. Aydaki insanlarla konuşuyor gibiydim. S.
33
Karanlık basınca hüzünlü düşünceler
yoğunlaşıyordu. S. 39
Her ne kadar koşullar beni buna itse de
ben cani değildim. S. 61
Oracıkta benim yanımda olmasına karşın
benden uzaktaydı. S. 85
İyi bir savaşçı, savurduğu davayla
tanımlanamaz, savaştan çıkarabildiği anlamla tanımlanır. S. 93
... düzensizlik yalnızca düzeni ve farklı
durumları kabul etme kapasitemiz olmadığı ölçüde var. S. 94
Yazılarımı gözden geçiriyorum. İçimi
kaplayan umutsuzluğu hiçbir zaman yansıtamayacaklar; herhangi bir anlatı
sanatı, sözcüklerle vermeye çalıştığım felaketin soluk bir yansıması olabilir.
S. 108
Ne kaybederiz. Gerçekte biz hala
konuşabilen iki kadavrayız, o kadar. S. 117
İçime umutsuzluğun nasıl dolduğunu,
midemdeki bir şatonun nasıl çöktüğünü duyumsuyordum. S. 156
Sorun birbirimize söylediklerimiz değildi,
söylemediklerimizdi. S. 162
Bütün gözler bakar, bazısı gözler, pek azı
görür. S. 164
Görünüşte zararsız olan bu eylemde her
nasılsa bir tehlike seziyordum. Oynuyorduk, hepsi bu, ama oynuyorduk. Ve oyun
ne denli masum olsa da, eşitliği ve yakınlığı açığa çıkarıyordu, çünkü biriyle
oyun oynadığımızda sınırlar kalkıyor, ne hiyerarşi ne kişisel yaşam öyküsü
kalıyor; oyun, herkesin ve herkese açık bir alan. S. 192
Kimi müziklerin erdemi, düşünmemize izin
vermemesinden ibarettir. Aneris’in bu müziklerden birini somutlaştırdığı
kesindi. S. 195
Hakkında iyi bir şey söyleyemeyeceğimiz
biri özlenebilir mi? Evet. S. 209