Sana Gül Bahçesi Vadetmedim, Joanne Greenberg
Bir keresinde kendine korkunç işkenceler yapan bir hastam olmuştu.
Ona neden böyle şeyler yaptığını sorduğum zaman "Bunları bana dünya
yapmasın diye." karşılığını vermişti. Sonra "dünyanın neler
yapacağını görmek için biraz bekleseniz" demiştim. O da "Anlamıyor
musunuz? Eninde sonunda oluyor bunlar, bu şekilde hiç olmazsa kendi yıkımımı
kendim yönetiyorum." diye yanıt vermişti. S. 48
Kadın ufak tefek, siyah saçlı ve üzgün
görünümlü biriydi. Ama bir başkasının korkusunu görebilecek kadar kendi dışına
bakabilmişti. S. 59
Dışarıda-dünyada- Ağustos ayı. Gökyüzü
açık ve güneş de kavuruyor. Korkarım, bu soğuk ve sis senin içinde. S. 92
Bütün hasta insanların hastanelerde
olduğunu mu sanıyorsun sen? S. 103
Gurur, sanki her gün yapılan bir şeymiş
gibi, soylu bir biçimde üzüntüden ölme yetisi anlamındaydı. S .105
Anılar biçim olarak değişmeyebilir, ama
yıllar boyu önemlerinin vurgulanması onlara korkunç boyutlar kazandırabilir. S.
107
Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim
ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiç bir zaman huzur ya da
mutluluk vadetmedim. Sana ancak bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı
olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün
yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben
yalan şeyler vaad etmem hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca
bir yalandır... Üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur. S .115
Bütün bu şeyleri öğrenebiliyorsam dedi
Deborah, okuyup öğrenebiliyorsam, neden hâlâ her şey bu kadar karanlık? S. 130
Coşkuları baltayla parçalamayın. S. 171
İnsanlar karşı-ateşler yakarlar, bir yangını söndürmek için bir başka yangın çıkarırlar.” S.175
Yaşamak savaşmak demektir. S.
244