Naif. Süper, Erlend Loe

Her gün duvara toslayan binlerce insan vardır muhtemelen, dedi, birçoğu belki bunu benim kadar ağır yaşar ama sonra işler yoluna girer. S. 13

Bana göre yaşlanmak, ne zamandır bir tür huzursuzlukla alakalıydı. Mekânı pek kafaya taktığım yok ama zamanla ilgili sorunlarım olduğu kesin. S. 14

Hiçbir planım yok.
Pek çok şeyin anlamsız olduğu duygusu hâlâ baskın.
İnsanı heveslendirmiyor bu duygu.
Tempoyu sonuna kadar düşürdüm. Sıfıra.
En baştan başlamam gerektiğini düşünüyorum. İnsan nasıl en baştan başlar? S. 16

Lisedeki ilk senemden sonra matematik ve fizik almayı bırakmıştım. O zamanlar varlığımı dayandırabileceğim başka şeyler bulacağımı varsaymıştım. Bugün artık o kadar da emin değilim bundan. Belki de hata yapmışımdır. S. 29

Sonsuzluk hakkında bilmeniz gereken en önemli şey, onun yalnızca büyük bir sayı olmadığıdır, diyor. S. 81

Evrenin bir sonu varsa, insanoğlunun varlığının anlamsız olduğu duygusuna kapılmamak elde değil. Niye herhangi bir şey yapmaya kalkışayım ki? S. 90

İnsan seyahate çıkınca bir sürü şey kazanır, diyor. 
Ne kazanır, diye soruyorum.
Perspektif, diyor abim. Ve korkmamam gerektiğini söylüyor. O da orada ya. Abim. Beni kollayacak.
Perspektif mi? diyorum. S. 114

Birileriyle tanıştığında garip bir şey oluyor, diyorum. Yeni bir gezegende yaşıyormuşsun gibi. S. 115

Ayrıca bunalmanın iyi yanları olabilir, diyor Lise. Bununla neyi kastettiğini soruyorum. Zamanla, bunun bana bir perspektif kazandırabileceğini düşünüyor.
Perspektif mi? diyorum. S. 116

Oslo’daki otelde karşılaştığım kadın, dünyanın benim sandığımdan daha karmaşık olduğunu söylerken haklıydı. S. 145

Ruhun oyun ve eğlence sayesinde temizlendiğine inandığımı düşünüyorum. S. 172

Mesele zengin olmak değil. Yaşamak için çok fazla şeye ihtiyacım yok benim. Sadece doğru dürüst yaşamanın derdindeyim, bir de iyi bir saatim olsun istiyorum. S. 181

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kinyas ve Kayra II, Hakan Günday

Yaşamak, Yu Hua

Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali