Bir Yazarın Günlüğü, Virginia Woolf


“Nasıl da mutluyum, her şeyin bir uçurumun üzerinde uzanan daracık bir kaldırım olduğu duygusu da olmasa içimde.” (s.48)

“Aşk, gençlikte başlayıp da bir sürü önemli şeye karışan o garip, derin, asırlık sevecenliklere verdiğimiz ad mıdır?” (s.67)

“Zamanın uçarcasına geçtiği hissi var bende; bu heyecanlarımı diri tutuyor.” (s.81)

“Aslına bakılırsa, temas ettik birbirimizle; ama derinliklerimize inmedik. Ama L. ile ben ziyadesiyle mutluyduk, öyle derler ya; hani o an ölüm gelse, falan filan. Kimse benim mutlulukta kusursuzluğa erişmediğimi söyleyemez.” (s.101)

“Mutluluğu yarattıklarında onu biraz kıskanmış olmalı Tanrılar.” (s.101)

“Neden kelimelerim böyle kanatlı gibi, sanki onlarla ne istersem yapabilecekmişim gibi özgür hissediyorum kendimi.” (s.119)

“Kişilerimi zamana ve rüzgara karşı yerleştirebileceğim bir konum aramakta haklı olduğumdan eminim. Fakat Tanrım, insanın orayı kazıp, inanarak içine yerleşmesi ne zor. Dün inanıyordum, bugün gitti.” (s.183)

“Mizahi bir antolojiye yüz yaşında olduğunu yazmış. Doğru, hayatı duyguyla ölçersek.” (s.191)

“Yaşlanmaya inanmıyorum. Güneşe karşı duruşunu durmaksızın değiştirmeye inanıyorum.” (s.225)

“Manzara, kendi kendini yazan bir dize gibiydi.” (s.242)


Bu blogdaki popüler yayınlar

Kinyas ve Kayra II, Hakan Günday

Yaşamak, Yu Hua

Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali