Hasretinden Prangalar Eskittim, Ahmed Arif
“Yitirmiş
tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun cehennemin öbür adıdır.
Üşüyorum, kapama gözlerini...”
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun cehennemin öbür adıdır.
Üşüyorum, kapama gözlerini...”
“Evet,
ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık.”
Hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
Anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
Ve zehir - zıkkım cıgaram.
Gene bir cehennem var yastığımda,
Gel artık.”
“Terk etmedi
sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terk etmedi sevdan beni...” S:13
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terk etmedi sevdan beni...” S:13
“Bilmezler
nasıl aradık birbirimizi,
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.” S:33
Bilmezler nasıl sevdik,
İki yitik hasret,
İki parça can.” S:33
“Utanırım,
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?” S: 78
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?” S: 78
“Öyle yıkma
kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarıda, derste, sırada,
Yürü üstüne- üstüne,
Tükür yüzüne cellâdın.
Fırsatçının, fesatçının, hayının.” S: 81
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarıda, derste, sırada,
Yürü üstüne- üstüne,
Tükür yüzüne cellâdın.
Fırsatçının, fesatçının, hayının.” S: 81
“Dayan kitap
ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile,
Dayan rüsva etme beni.” S:81
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile,
Dayan rüsva etme beni.” S:81
“Seni,
baharmışsın gibi düşünüyorum,
Seni, Diyarbekir gibi,
Nelere nelere baskın gelmez ki
Seni düşünmenin tadı...” S: 97
Seni, Diyarbekir gibi,
Nelere nelere baskın gelmez ki
Seni düşünmenin tadı...” S: 97
“Ve çocuk
ölüleri
Parçalanmışlar
Daha süt kokuyorlar
Ve anne ölüleri
İncecikten, gencecikten
Açık hepsinin gözleri.” S: 152
Parçalanmışlar
Daha süt kokuyorlar
Ve anne ölüleri
İncecikten, gencecikten
Açık hepsinin gözleri.” S: 152
“Mağlup mu
desem, mahçup mu?
Ama ikisi de değil,
Ben garip, sen güzel, dünya mutlu...
Öyle tuhafım bu akşamüstü.” S: 153
Ama ikisi de değil,
Ben garip, sen güzel, dünya mutlu...
Öyle tuhafım bu akşamüstü.” S: 153
“Seviyorsun
mümkün
Aranızda kurşun
Yasak bölgeler var
Sen genç
Sevdan ölünecek kadar güzel
Kanunu yapanlar ihtiyar.” S: 165
Aranızda kurşun
Yasak bölgeler var
Sen genç
Sevdan ölünecek kadar güzel
Kanunu yapanlar ihtiyar.” S: 165