Yabancı, Albert Camus
“Günün birinde gardiyan bana, beş aydır hapiste olduğumu söylediğinde, ona inandım, ama ne dediğini anlamadım. Bana göre hücrenin içine doğan hep aynı gün, yaptığım iş de hep aynı işti.” (s.75)
“Herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir
şeydir.” (s.103)
“Çok uzun zamandan beri ilk kez annemi düşündüm. Bir
ömrün sonunda niçin yeni baştan nişanlandığını, niçin yeniden başlama oyunu
oynadığını anlar gibi oldum. Orada, hayatların sönmekte olduğu o bakımevinin
etrafında da akşam, hüzünlü bir huzur anı gibiydi. Ölüme o kadar yakınken
annem, orada kendini her şeyden azade ve her şeyi yeniden yaşamaya hazır
hissetmiş olmalıydı. Hiç kimsenin onun arkasından ağlamaya hakkı yoktu. Ve ben
de kendimi her şeye yeniden başlamaya zorunlu hissettim.” (s.110)